Porselen Diş Kaplama Nedir?

Porselen diş kaplama işlemi sadece sağlık açısından değil estetik sebeplerle de yaptırılmaktadır. Bu tamamen hastanın tercihidir. Sağlık açısından uygulanmasındaki sebep aşırı madde kaybına uğramış olan dişlerin korunmasını sağlamaktır. Bunun için dişin üzeri diş şeklindeki materyaller ile kaplanır. Böylece dişin kullanım süresi uzamış olur. Ayrıca bu işlem sayesinde diş, şekil, boyut ve renk açısından diğer dişlerle eşitlenir.

Porselen diş kaplama modelleri dominant, agresif, Hollywood, olgun, doğal, oval, yumuşak, güçlü, genç, gelişkin ve fonksiyonel tip olarak adlandırılır. Bu modeller arasından biri seçilirken hastanın yüz tipine dengeli ve uyumlu olmasına dikkat edilir.

Porselen diş kaplama yönteminde kullanılan kaplama malzemesi porselen olduğundan kaplama yerleştirildikten sonra kalıcı özellik gösterir. Porselen maddesi beyazlığını yapıldığı ham maddeden alır. Metal içermez ve toksit madde yoktur.

Ağız ve Diş sağlığı bakımından önemli bir yöntem olan porselen kaplamalar diğer kaplamalara oranla daha dayanıklı olma özelliğine sahiptir. Özellikle kompozit kaplamalarla karşılaştırıldığında doğal dişler gibi ışığı yansıtabilirler. Ayrıca doğal bir görünüm sağlaması nedeniyle diğer kaplamalara oranla daha fazla tercih edilmektedir.

Diş Kaplama İşlemi Hangi Durumlarda Uygulanır?

Porselen diş  işleminin uygulanmasında en önemli sebep bir çürüğün olması ya da diş kaybının telafi edilmek istenmesidir. Diş kaybının ardından dişte oluşan boşluğun kişinin hayat kalitesini düşürdüğü, yeme içme konusunda sıkıntılara sebep olduğu bilinir. Bu işlem diş kaybını telafi etmenin yanında dişlerdeki şekil bozukluğunu tedavi eder ve estetik bir gülüş sağlar. Porselen diş kaplama işlemi uygulanabilen durumları şu şekilde sıralamak mümkündür:

● Eksik dişin telafi edilmesi
● Diş kırıklarının onarımı
● Estetik amaçlar
● Dolgu ile düzelmeyen çürük türlerin tedavisi
● Dişin yapısal bozukluklarının giderilmesi (çapraşık dişler)
● Beyazlatma işlemi ile rengi değişmeyen dişlerde beyazlığın sağlanması
● Diş aralarında oluşan fazla boşlukların tedavisi
● Sivri ya da diğer dişlerden farklı şekildeki dişlerin tedavisi
● Normalden daha küçük yapıya sahip dişlerin diğer dişlerle eşitlenmesi amacıyla uygulanır.

Porselen diş kaplama işleminin nasıl yapılacağına ve hangi tür bir kaplama olacağına diş hekiminin muayenesinin ardından hasta ile birlikte karar verilir. Ancak bu rahatsızlıkların dışında dişin iltihaplandığı ya da kanal tedavisi uygulamasına ihtiyaç olan durumlarda porselen ile kaplama işlemi tavsiye edilmez ve yaptırılması hasta için sıkıntı oluşturabilir.

Porselen Diş Kaplama Nasıl Yapılır?

Porselen diş kaplama işlemi yapılmaya karar verilen dişler öncelikle iyice temizlenir. Ardından dişlerin, kaplamanın boyutuna uygun hale getirilmesi sağlanır. Bu işlem dişler törpülenerek gerçekleştirilir.

İnceltme işlemi genellikle 0,5 ile 0,7 mm arasında değişebilir. Daha sonra törpü işlemi yapılan dişin kalıbı çıkarılır. Kalıp çıkarma işlemi klasik yöntemlerle yapılabildiği gibi teknolojinin gelişmesi ile birlikte üç boyutlu görüntüleme cihazları ile de yapılmaktadır.

Ağız ve diş sağlığı bakımından porselen diş uygulamalarında hastalar tarafından merak edilen bir konu da porselen kaplama nasıl yapılır? sorusunun cevabıdır. Çıkarılan kalıp diş teknisyenleri tarafından porselen kaplamanın hazırlanacağı laboratuvara götürülür. Porselen kaplamanın hazırlanması işlemi birkaç hafta sürebilir. Bu süre içerisinde hastaya dişleri rahat kullanabilmesi ve zarar görmemesi için geçici kaplama yapılır.

Kaplamanın hazırlanmasının ardından diş hekimi, hastaya kaplamanın takılması sırasında herhangi bir rahatsızlık hissetmemesi için lokal anestezi uygular. Anestezi işleminden sonra kaplamanın takılacağı dişler porselen ile tam bir uyum içinde olabilmesi için şekillendirilir. Bu şekillendirme işlemi diş hekiminin yapabileceği ölçüde değilse kaplamalar yeniden laboratuvara gönderilebilir.

Kaplama dişe yerleştirilerek uygunluğu kontrol edilir ve diş hekimi tarafından tam oturması için gerekli düzenlemeler yapılır. Porselen dişlere tam olarak hazır hale gelmesi için parlatma işlemi uygulanır. Bu işlemin ardından özel yapıştırıcılar yardımı ile diş hekimi tarafından kaplama dişe geçirilerek işlem tamamlanır. Tedavi süresi diğer diş işlemlerine göre daha kısa olduğu için de tercih edilmektedir.

Porselen Diş Kaplama Sonrasında Bakım Nasıl Olmalıdır?

Porselen kaplama işlemi sırasında uygulanan lokal anestezi etkisini yitirdikten sonra kişi normal bir şekilde yeme ve içme işlemine başlayabilir. Herhangi bir kısıtlayıcı durum söz konusu değildir. Kaplama işlemi bittikten sonra bazı durumlar gelişebilir. Örneğin kaplamaların uygulandığı alanda sertlik hissedilebilir. Bu sertlik hissi bir süre sonra kendiliğinden geçecektir. Eğer bu sertlik uzun sürerse diş hekimine yeniden görünmek gerekebilir.
Sertlik dışında dişte hastayı rahatsız eden bir çıkıntı varsa mutlaka diş hekimine görünmek gerekir. Diş hekimi gerekli görüyorsa kaplamanın yeniden törpülenmesi işlemi yapılabilir.

Her diş tedavisinde olduğu gibi kaplama işleminin ardından da bazı hususlara dikkat etmek ağız ve diş sağlığı bakımından tedavinin sağlıklı ve uzun ömürlü olmasını sağlayacaktır. Bu işlemleri şu şekilde sıralamak mümkündür:

● Öncelikle ağız ve diş sağlığına dikkat etmek kaplamaların ömrünü uzatır.
● Sert kıllı diş fırçası kullanmak kaplama yüzeyine zarar verebileceği için yumuşak kıllı fırçalar tercih etmek daha uygun olacaktır.
● 6 ayda bir diş hekimine kontrole gidilmesi kaplamaların sağlıklı olması ve uzun süre kullanılabilmesi açısından önemlidir.
● Kaplamanın takılmasından sonra oluşacak ağrı ya da sızılar için diş hekiminin tavsiye ettiği ilaçlar kullanılmalıdır.
● Dişlerde aşınmaya neden olabilecek şekerli ve asitli yiyecekler tüketilmemelidir.
● Kaplama yapıldıktan sonra sigara kullanımı, diş kaplamasının renginin değişmesine neden olabilir. Bu nedenle sigarayı bırakmak iyi bir seçenek olacaktır.
● Kaplamalar takıldıktan sonra sert ve kabuklu yiyecekleri tüketme konusunda dikkat etmek gerekir.
● Sert gıdaları tüketirken arka dişleri, yumuşak gıdalar için ise ön dişleri kullanmak tavsiye edilir.
● Ayrıca katı objelerin (kalem, buz veya tırnak) ısırılması ya da çiğnenmesi kesinlikle kaplamalara zarar verir.
● Yatarken diş sıkma ya da gıcırdatma gibi problemler varsa mutlaka diş hekimine başvurmalı ve gerekiyorsa retainer kullanılmalıdır.
● Kaplama sonrası spor yaparken ağız koruyucu kullanmak önerilir.

Porselen Kaplama Dişlerin Avantajları Nelerdir?

Hastalar porselen kaplama yöntemini tercih ettiklerinde aşağıdaki avantajlardan da istifade etmiş olacaklar.

• Porselen kaplamaların gayet dayanıklı materyalden hazırlandığını belirtelim. Uzun süre kullanılabiliyor olması dayanıklı olmasından kaynaklanır.
• Estetik açıdan beklentileri karşılayan bir görünüm sergiler.
• Kısa zamanda tamamlanır ve bu sayede hastaların daha estetik ve güzel görünen dişlere sahip olması için uzun süre beklemesi gerekmez.
• Ön dişlere de güvenle uygulanabilir.

Diş Kaplamanın Dezavantajları Nelerdir?

Elbette porselen kaplama yönteminin de bazı dezavantajları bulunuyor. Dişler kaplama işleminin ardından sıcak ve soğuğa karşı daha hassas hale gelebilir. Aynı zamanda diş beyazlatma işlemi yapılacaksa mutlaka kaplama uygulamasından önce gerçekleştirilmelidir. Çok nadir de olsa kaplamaların yerinden çıkması ve düşmesi riski vardır. Diş sıkma ya da diş gıcırdatma alışkanlıkları olanlar için diş kaplamalar uygun değildir.

Porselen Kaplama İle Zirkonyum Kaplama Arasında Ne Fark Var?

Bu konuda en çok merak edilen hususlardan biri de zirkonyum kaplama ile porselen kaplama arasındaki farklardır. Özellikle kararsız kalan hastalar aradaki farkları öğrenmek istiyor. Bu farklara dair birkaç bilgi aktaralım.

Porselen olan kaplamalarda altın ya da platin gibi metal materyallerden köprüler kullanılabilir. Bu sayede kaplamanın dayanıklılığının çok daha fazla olması sağlanır. Zirkonyumda ise metal destek bulunmuyor. Zirkonya adlı maddenin oksijenle birleşmesi gibi bir teknik uygulanıyor ve böylelikle zirkonyumun dayanıklılığı artırılıyor.

Porselen kaplamalar tercih edildiğinde dişlerde inceltme işleminin biraz daha fazla yapıldığını söyleyebiliriz. Zirkonyum kaplamalarda da dişe oturması ve sabitlenmesi için mutlaka dişe aşındırma işleminin yapılması gerekir. Ancak bu açındırma biraz daha az olur.

Zirkonyum kaplamaların kullanım ömrü daha uzun gibi düşünülebilir. Ancak diş kaplamaların kullanım ömrü kullanılan malzemenin kalitesine ve hastanın ağız ile diş temizliğine, sağlığına verdiği önem ile yakından ilgilidir.

Porselen Kaplama Dişlerin Ömrü Ne Kadardır?

Her hastada porselen kaplama kullanım ömrü aynı olmaz. Eğer deneyimli bir diş hekimi tarafından kaliteli materyaller ile diş kaplama yapıldıysa ve hasta da ağız ile diş sağlığına yeterli önemi verdiyse kaplamaların kullanım ömrü 15 yıla kadar uzayabilir. Ancak hastanın ağız ve diş temizliğine önem vermemesi, rutin diş kontrollerini aksatması gibi durumlarda kullanım ömrünün de biraz daha az olacağını belirtmemiz gerekir.

Bu noktada hastanın bazı alışkanlıklara sahip olup olmadığı konusunda da değinmek gerekir. Sert gıdaları dişleriyle kırma, kalem ısırma ya da diş sıkma, diş gıcırdatma gibi alışkanlıkları olanlar için porselen kaplama zaten önerilmiyor. Buna karşın yaptırılması halinde kullanım ömrünün çok uzun olması beklenmemelidir. Çünkü bu alışkanlıklar tıpkı doğal dişlere zarar verdiği gibi diş kaplamalara da ciddi zararlar veriyor. Dolayısıyla söz konusu alışkanlıkların terk edilmesi ve sonrasında porselen kaplamalardan faydalanılması daha doğru olacaktır. Bu diş kaplama hakkında merak ettiğiniz konuları ya da sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.

Porselen Kaplamalarda Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Porselen kaplamalara sahip kişilerin diş eti sağlığına özel olarak dikkat etmesi gerekir. Diş eti hastalıkları zaman içinde diş etlerinin çekilmesine sebep olarak kaplamaların kullanım ömrünü azaltacaktır. Bu sebeple ağız hijyenine büyük ölçüde önem verilmesi gerekmektedir.

Diş sıkma ve gıcırdatma problemleri de yine diş eti çekilmelerine sebep olmaktadır. Bu problemlere sahip hastaların gece plağı kullanımı gibi önlemleri almaları tavsiye edilmektedir.

Köprü olarak tasarlanan porselen kaplamaların gövde olarak nitelendirilen ve diş eksikliklerini kapatan kısmının altında zaman zaman gıda artıkları birikebilir ve ağız kokusu gibi rahatsızlıklar oluşabilir. Bu nedenle gövde kısımlarının altı özel fırçalar ve iplerle temizlenmelidir. Yine köprü ayağı olarak nitelendirilen dişlerin kaplamalarında ve tek diş kaplamalarında da kaplamayla dişin birleştiği kısımda birikim olmaması önemlidir ve bu bölgelerin dikkatli bir biçimde temizlenmesi gerekir. Eğer temizlenemeyen ve engellenemeyen gıda birikimleri oluşuyorsa hekiminize danışmanız tavsiye edilir.

Ağızda var olan dişlerde temizleme yöntemleriyle giderilemeyen renklenmeler oluşmuşsa ve bu nedenle beyazlatma tedavileri planlanıyorsa, bu tedaviler porselen kaplamalar yapılmadan önce gerçekleştirilmelidir. Çünkü dişlere etki eden beyazlatma malzemeleri porselenlere etki etmemektedir.

Porselen yüzeylerde çok fazla renklenme oluşmasa da çay, kahve gibi renklendirici gıdalar bir miktar renklenme yaratabilmektedir. Bu sebeple fazla tüketilmemeleri tavsiye edilir.

Porselen altındaki metal nedeniyle daha mat bir görüntü oluşacağından estetiğin önemli olduğu ön dişler yerine arka bölgelerde uygulanmaları tavsiye edilir. Ön bölgelerde zirkonyum altyapılı porselenler ya da full seramik porselenler daha iyi sonuçlar vermektedirler.

Çok nadir olarak kişilerde Krom-Kobalt, Krom-Nikel ya da kullanılan diğer metal alaşımlarına karşı alerjik reaksiyonlar oluşabilmektedir. Bu durumlarda da zirkonyum destekli ya da full porselen kaplamalardan yararlanılmalıdır.

Porselen Kaplama Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Dijital diş hekimliğiyle birlikte tedavi süreleri de kısalmıştır. Ağız içi durumuna ve diş sayısına göre tedavi süreleri değişmektedir. Süreler 1 gün ile 1 hafta arasında değişmektedir.

Porselen kaplamalar da diş etlerinin durumu ve diğer diş tedavilerini de gerçekleştirdikten sonra çok hızlı bir şekilde yapılmaktadır.